Şehrin en meşhur meyvesi kayısıdır. Kayısı ayrıca şehrin en önemli geçim kaynağıdır. İki adet organize sanayi bölgesi bulunmaktadır. Şehrin tekrardan gelişme dönemi 2004´ten sonra başlamıştır. İl plaka kodu 44´tür. 11.11.2012 tarihinde TBMM´de kabul edilen Büyükşehir Yasası ile Malatya, Büyükşehir statüsüne kavuşmuştur.
Malatya´nın isim kökü Hititçede bal anlamına gelen "melid"den türediği ve Hitit kitabelerinde "öküz başı ve ayağı" ile ifade edildiği belirtilmiştir. "Melit+ava" ise "bal ülkesi" anlamına gelmektedir. Sonra bu isim "Meliddu", "Melide", "Melid", "Milid", "Milidia", "Melitea" olarak kitabelerde geçmiştir. Malatya´yı ele geçiren Araplar, şehre "Malatiyye" ismini verdiler.Türklerin Malatya´yı fethetmesiyle isim bugünkü halini aldı. 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile isim Malatya olarak resmileşti.
Malatya Doğu Anadolu´nun ve Fırat Nehri´nin en stratejik konumunda yer alan bir yerleşim yeridir. Bu konumu nedeniyle ilk yerleşmeler MÖ 6000´lere gitmektedir. Ayrıca bölge önemli ticaret yolları üzerinden olduğundan dolayı sürekli savaşılmış bir yerdir. Sürekli iki devlet arasında çekişmelere neden olmuştur. Bu durum sonrası şehir her savaş sonrası yağmalanmış, savunma ve istilalardan korunmak için şehir merkezi 2 kez değişim geçirmiştir. Bu gibi nedenler Malatya´nın siyasi tarihinin incelenmesini zorlaştırmıştır.
Malatya ilinin sınırları içerisinde birçok höyük bulunmaktadır. Bunlardan en eski yerleşmenin görüldüğü yer ve ayrıca Malatya´nın ilk yerleşim alanı olan Arslantepe Höyüğüdür. İlk yerleşim alanı suyun kenarına kurulmuş bir verimli tarım alanıdır. Yaklaşık 6000 yıl kullanıldı. Yaklaşık olarak 35250 m2´lik bir alandır. Bugün ilk yerleşim yeri olan Arslantepe Höyüğü, Orduzu beldesinin Arslantepe mahallesinde bulunmaktadır.
Kuruluş ve isim itibarıyla başlangıçtan zamanımıza kadar büyük bir değişikliğe uğramadan gelen Anadolu şehirlerinden birisidir. Kültepe vesikalarında "Melita" şeklinde görülen Malatya´dan Hitit vesikalarında "Maldia" olarak bahsedilmektedir. Asur İmparatorluk devri vesikalarında ise Meliddu, Melide, Melid, Milid, Milidia olarak geçmektedir. Urartu kaynaklarında ise Melitea denilmektedir. Malatya kelimesinin Hititçe "bal" anlamına gelen "Melid"den türediği anlaşılmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Hitit hiyeroglif kitabelerinde Malatya şehri, bir öküz başı ve ayağı ile ifade edilmektedir.
Malatya; Doğu Anadolu Bölgesi´nin Yukarı Fırat Havzasında ve Adıyaman, Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Van çöküntü alanının güneybatı ucunda yer almaktadır. Çevresini doğuda Elazığ ve Diyarbakır, güneyde Adıyaman, batıda Kahramanmaraş, kuzeyde Sivas ve Erzincan illeri çevirir.
İl topraklarının yüzölçümü 12.313 km2 olup,35 54´ ve 39 03´ kuzey enlemleri ile 38 45´ ve 39 08´ doğu boylamları arasında kalmaktadır. Malatya, Sultansuyu ve Sürgü çayı vadileri ile Akdeniz´e, Tohma Vadisi ile İç Anadolu´ya, Fırat Vadisi ile Doğu Anadolu´ya açılarak bu bölgeler arasında bir geçiş alanı oluşturur.
Bitki örtüsü bakımından pek zengin olmayan şehirde ormanlık alanlar Pütürge ilçesi ve çevresinde geniş yer tutar. Buralarda, meşe çam, köknar, kayın türlerinde orman varlığı görülmektedir, ilçenin %60´ı orman örtüsüyle kaplıdır.
Şehrin nüfusu 2010 yılına göre 321.705´tir. 1927´de 21.000 olan nüfusu 1990´da 210.412´ye, 2000´de 311.081´e, 2007´de 323.185´e 2008´de 371.000´e çıkmış ancak 2009 yılında merkez nüfusu 53 000 azalmış 338.000´e düşmüştür.
Bölgede en gelişmiş ildir. Ekonomisinin büyük bir bölümü Malatya Ovası´ndaki kayısı bahçelerine dayanır. Ayrıca bu kayısı bahçelerindeki kayısı fabrikaları mevsimsel olarak birçok kişiye iş imkânı sağlar. Bu fabrikalarda çalışmak üzere civar illerden (özellikle Adıyaman) insanlar mevsimsel olarak göç ederler. Ayrıca şehirde cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış olan şeker fabrikası ve TEKEL Sigara Fabrikası mevcuttur. Ancak TEKEL Sigara Fabrikası 2007 yılında kısmen özelleştirilmiş, daha sonra 2012 yılında fabrika binası yıkılarak üretim tamamen durdurulmuştur. Şehrin organize sanayisinde bulunan 750 civarı fabrika (çoğu tekstil) kentin ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Maden rezervleri oldukça zengindir. Hayvancılık giderek azalmakta, sanayi ve modern tarım ise artmaktadır.
Tarım genelde Malatya Ovası’nda yapılır ve başlıca ürün kayısıdır. Dünyanın kayısı ihtiyacının yüzde 80´i Malatya´dan karşılanmaktadır. Dağlık kesimlerde küçük ve büyük baş hayvancılığı yapılmaktadır ancak şehrin ekonomisine fazla bir katkısı olmamakla birlikte damızlık koyun keçi yetiştiricileri birligi ve süt birliği ve damızlık sıgırcılık birligi de bulunmaktadır
Kentin ilçelerinden biri olan Battalgazi’de ise Selçuklular ve Osmanlılar döneminden kalma eserler bulunmaktadır. Devlet tiyatroları Malatya şubesinin açılmasıyla Malatya bölgedeki kültür alanında da önemli bir aşama kaydetmiş ve çevre illerden gelen sanatseverler sayesinde kültür turizmi önemli bir ivme kazanmıştır. Gürpınar Şelalesi de ülkemizdeki sayılı doğa harikalarından birisi ve turistlerin uğrak mekânlarındandır.